22.11.2017

Nikola Tesla




   Tesla… Yıldırımların aydınlattığı o korkunç gecede doğduğunda, herkes onun için uğursuz demişti ama annesine göre o “ışığın çocuğu” olacaktı.


   "20. yüzyılı icat eden adam”ın sıradışı bir hayatı, dünyayı değiştiren icatları ve bilim insanlarına yön gösteren sıra dışı fikirleri oldu.


 


   Oysa gençliğinde, kumar yüzünden üniversiteden atılmış, babası gibi papaz olmadığı için babası tarafından dışlanmış biriydi.







   Ancak çok sevdiği ve sürekli üzerinde kafa yorduğu bir şey vardı: dünya için o zamanlar henüz çok yeni olan elektrik. Ve yine o zamanlar dünyada Edison fırtınası vardı. Geliştirdiği akkor lambayı, doğru akım (DC) santralleriyle aydınlatıyor ve satıyordu.







   Tesla DC'nin değil, mevcut bir sistem üzerine geliştirdiği ve şu an evlerde kullandığımız alternatif akımın (AC) daha iyi olduğunu biliyordu. Amerika’ya gidip, Edison’un şirketinde çalışmaya başladığında, bunu ona da anlatmış ama Edison, AC’yi duymak bile istememişti. Tesla’nın çalışkanlığını gören Edison, ona zor bir işi verip, “bitirirsen 50.000$ senin” dediğinde, Tesla aylarca uğraşıp işi tamamlamıştı. Ancak parasını istediğinde Edison: “Amerikalıların espri anlayışından hala haberin yok” diyerek parayı vermeyince, Tesla kızıp istifa etti. İşsiz kaldığı o dönemde boş durmadı. AC motoru, jeneratörü derken pek çok patent aldı ve büyük yatırımcı Westinghouse’un dikkatini çekti.







   Tesla, bugün bir dünya devi olan Westinghouse şirketinin kurucusu ile AC sistemlerini geliştirmek üzere büyük bir anlaşma yaptı. Tesla’nın Westinghouse ile anlaşması Edison’u adeta çıldırttı. Gazeteler, broşürler ve konuşmalarla Tesla’ya ve AC’ye savaş açtı. Tesla’nın sisteminin insanlar için çok tehlikeli olduğunu göstermek için hayvanları alternatif akımla öldüren gösteriler bile yaptı.





   Ancak Tesla’nın alternatif akımla ilgili geliştirdiği yeni ürünler, aldığı yeni patentler başarısını kanıtlamış ve almış başını gitmişti.





   Bu başarı Westinghouse’un Tesla’ya ödeyeceği fiyatı da çok ciddi artırınca, Westinghouse batma noktasına gelir ve Tesla’ya durumu anlatır. Westinghouse’u seven ve saygı duyan Tesla, hiç düşünmeden anlaşmayı yırtar ve cüzi denilebilecek bir para alarak onunla yollarını ayırır. Tesla’nın yaptığı çalışmalar, sadece endüstride değil bilim dünyasında da yankılanmıştır, bu nedenle bir yandan da seminerler verir. Ancak anlattığı şeyler o dönem için o kadar uçuk kaçıktır ki, çoğu kişi neyi tarif ettiğini anlayamazdı, bu nedenle görsel şovlar yapardı.





   Ateş Oyunları ismini verdiği ve aynı gösteriyi bir daha tekrarlamadığı şovlarında izleyenleri adeta şok eder, transa sokardı.





   Bedeninden yüz binlerce voltluk yüksek frekanslı elektrik akımı geçirir, ampülleri uzaktan yakar, tüm salonu elektrik akımıyla kaplardı.





   Daha sanayi icat etmeden 40 yıl önce, laboratuvarında flüoresan lambaları kullanıyor, gösterilerde cam tüpleri eriterek aydınlatıyordu. (neon ışık) Tesla’ya göre “her şey ışık”tı, yani bir tür enerjiydi ve doğru yöntemler kullanılırsa, bu enerjiler bir yerden bir yere iletilebilirdi. Bunun ilk örneğini radyo ile yaptı, hem sesi hem de sinyali uzaklara iletebiliyordu. (Radyonun mucidi sanılanın aksine Marconi değildir) Bir gösteride, radyo dalgaları ile kumanda edilen dünyanın ilk robot teknesini çalıştırdığında herkes adeta küçük dilini yutmuştu.





   Çünkü o dönem için hayal olan radyoyu, telsizi ve otomasyonu aynı anda göstermişti, oysa bunların her biri insanlık için büyük bir adımdı. Sadece sesi değil, elektriği ve görüntüyü de iletebileceğini söylüyordu, bu amaçla yaptığı dev kule, yatırımcı parayı kesince yarım kaldı.





   Başka bir gün savaş gemilerinin ~300km öteden haberleşmesi sağlayan telsiz sistemini geliştirdiği söylediğinde, muhabir şok olmuştu. 1898’de geliştirdiği elektromekanik osilatörü laboratuvarının krişine bağlayıp test ettiğinde, mahalledeki tüm binalar sallanmıştı. Yıllar sonra bir muhabire verdiği röportajda, bu amaçla yaptığı başka deneylerden de söz edecekti.





   Tesla daha da ileri gidiyor ve yaptığı açıklamalarda, eğer isterse aynı yöntemle bir elma gibi Dünya’yı ikiye bölebileceğini söylüyordu. Yüksek voltaj laboratuvarının kapısına Dante’nin Inferno’sundan bir alıntı koymuştu: "Her kim ki buraya girer, umudu ardında bırakır." Yaptığı deneylerde uzaydan sinyaller aldığını söylemişti, bir röportajında tarif ettiği şeyse yıllar sonra keşfedilen nötron yıldızı idi.





   Şöyle demişti: Astronomi ve matematik kanunların kaybolduğu, yoğunluğu bir elmaya sığacak ama Güneş Sisteminden ağır bir yıldız keşfettim. Dünya’da Güneş kadar enerji olduğunu söylüyor, bunun insan sağlığından Dünya’nın aydınlatılmasına kadar kullanılabileceğini ekliyordu. ''İstediğimi yapmama izin verselerdi, Satürn’ün halkası gibi Dünya’nın ekvatorunda ışıktan bir halka olacaktı. İnsanoğlu buna hazır değil." Şimdiye kadar kayıtlara geçmiş en büyük insan yapımı şimşeği ürettiğinde, kendisi ölümden dönerken, tüm şehir karanlığa gömülmüştü. 40 m uzunluğundaki bu yapay şimşek, beraberinde gök gürültüsünü de getirmiş ve sesi 35 km öteden bile duyulmuştu. Savaş yıllarında yeni icadını anlatırken, "Thor’un yıldırımları gibi çarpacak, değil orduları, deniz filolarını bile yok edecek" diyordu.









   O yıllar için hayali bile zor olan robot savaş gemilerinden, akıllı bombalardan, insansız uçaklardan ve gemilerden bahsediyordu. 1898’de sanayicilere, kendi başına karar verme yeteneğine sahipmiş gibi hareket eden otomobil yapmayı teklif ettiğinde, ona gülmüşlerdi. Alman denizaltılarının nasıl tespit edileceğini içeren ve bugünkü radarın temelini olan sistemi donanmaya önerdiğinde kabul etmemişlerdi. Tesla ömrü boyunca 700 civarında patent altı ama Edison gibi tüccar değildi, onun hayali hep yeni bir şeyler yapmak, keşfetmekti. Ticareti bilmeyince hep para sıkıntısı çekti, sürekli yatırımcı aradı. Bulduğu yatırımcılarsa kısa sürede kar getirecek ürün istiyorlardı. Bu yüzden düşündüğü, söylediği ya da projesini hazırladığı çoğu şeyi hayata geçiremedi. Bir otel köşesinde beş parasız öldü.





   İlerleyen yıllarda farklı alanlarda Nobel Ödülü alan çoğu kişi, Tesla’nın fikirlerinin kendilerine yol gösterdiğini söyleyecekti. Bugün bile çoğu bilim insanı onun notlarını inceliyor, süper iletkenlerden atomaltı parçacıklara kadar uçuk görülen teorilerine bakıyor. Modern hayatın öncüsünün kıymeti hiç bilinmedi, Balkanlardan gelen bir çılgın yerine, Amerikalı zengin beyaz (Edison) ön planda tutuldu. Bugün ders kitaplarında adı bolca geçen kişi Edison’dur. Oysa Edison başta Tesla olmak üzere insanların patentlerini çalan bir tüccardır.


   Yaptığı arabaya Tesla ismini veren Elon Musk, koyu bir Edison hayranıdır. Arabanın bataryası AC ile çalıştığı için Tesla ismini vermiştir.





   Son olarak; bu soru tamamen yanlış. Tesla ne Nobel'e aday oldu ve onu almayı reddetti, ne de soruda geçen diğer şeyleri yaptı...





   Kaynak: https://twitter.com/lagaribey/status/908770514616889347

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder