Daktilonun icadı yapılmış, patentler alınmıştı ama henüz ticari olarak kullanıma uygun değildi. Çünkü mekanik sistemde sorunlar vardı. Daktiloda düzgün ve sorunsuz yazabilmek için kullanırken çok dikkatli olmak gerekiyor, tuşlara basarken adeta özen göstermek gerekiyordu. Bunu dikkate alan Sholes,1874’de bir tasarım yaptı. En çok kullanılan harfleri, az kullanılan parmakların zor ulaşacağı yerlere dağıttı. Böylece kullanıcı “yavaş yazmak zorunda” kalacak, hızlı yazması durumunda ortaya çıkacak kağıt sıkışması gibi bir sorun olmayacaktı. QWERTY sıralamasıyla patentini aldığı bu tasarım, daha sonra klavyelerde standart hale gelmiş, piyasalar Q klavyeli daktilolarla dolmuştu. İlerleyen yıllarda, yavaş yazma üzerine kurulmuş bu tasarım sorgulanmaya başlandı. Çünkü yeni daktilolar çıkmış, eski sorunlar kalmamıştı. Ancak uygulama devam etti, çünkü piyasadaki Q klavyeli daktiloları değiştirmek ciddi maliyetti. Üstelik kullanıcılar da klavyeye alışmıştı.O yıllarda İhsan Sıtkı Yener isimli bir öğretmen, daktilografi öğretmenliği yapıyor, Q Klavyenin Türkçe’ye uygun olmadığını söylüyordu. Kendi tasarladığı F (Ef değil, Fe) klavye ile 10 parmak yazma (daktilografi) yarışmalarında, öğrencileriyle birlikte rekorlar kırıyordu. F Klavyenin önemini, o zamanki MEB’e anlatmış ve Q klavye yerine F klavyenin kullanılmasını önerince bakanlık konu için komisyon kurmuştu. Sıtkı Hoca, harflerin frekansını, ellerin kullanım yüzdesini, parmakların fiziksel özelliklerini vs. hesaba katarak analizler yapar. Buna göre sol el %49, sağ el %51 oranında kullanılacak şekilde harfler dağıtılmış, sesli harfler sol tarafta (elde) toplanmıştır. F klavyenin Türkçe için en ideal klavye olduğu komisyon tarafından onaylanınca MEB, 1955’de F klavyeyi Standart Türk Klavyesi kabul eder. Devamındaki yıllarda Gümrük Kanunu’na eklenir ve Q klavyeli tüm cihaz ithalatı yasaklanır, 1973’de de TSE’de standart olarak kabul edilir. Bir yandan bunlar olurken, Sıtkı Hoca'nın öğrencileri uluslararası daktilografi yarışlarında "dünya rekorları" kırmaya devam eder. Her şey yolunda giderken 80 darbesi her şeyi değiştirir. Daha önce ithalatı yasak olan Q klavyeli cihazlar, bir anda yurda girmeye başlar. Bir yandan bilgisayar ithalatının hızla artması, diğer yandan ülkenin o dönemlerdeki karışıklığı F klavyeye ciddi şekilde darbe vurur. Buna rağmen Sıtkı Hoca çalışmalarını sürdürür, yaptığı çalışmalar artık tüm dünyada kabul edilmeye, takdir edilmeye başlanmıştır. Hatta yaptığı çalışmalarla bu konuda dünyadaki en büyük federasyon olan Intersteno’nun onursal başkanlığına seçilir. Türkçe aşığı bu güzel insan, geçtiğimiz haftalarda vefat etti.

F Klavyenin geleceği mi? 3 Yıl önce çıkartılan genelge ile 2017 sonuna kadar tüm kamu kurum ve kuruluşlarında F klavye zorunlu olacak. Bu yazıyı, Sıtkı Hoca'yı ve F (hatırlatma: Ef değil, Fe) klavyeyi tanıtmak için daha önce yazacaktım ancak kısmet bugüneymiş...
Yazıyı az önce iletilen, Türkçe bilmeyen bir yabancının F klavye tecrübesini anlatan bir yazı ile sonlandıralım.
https://medium.com/turkce/sadece-t%C3%BCrk%C3%A7e-bir-daktiloya-bakarak-diller-hakk%C4%B1nda-%C3%B6%C4%9Frendiklerim-d245b209f4c0#.sd2fenm7q
Kaynak: https://twitter.com/lagaribey/timelines/779427428276076544
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder